YARGITAY 12. Hukuk Dairesi 2024/6419 E. , 2024/9096 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, dayanak ilamda alacak kalemlerinden müşterek ve müteselsil sorumluluğa hükmedilmediğini, birden fazla borçlu bulunduğunu, bu nedenle tüm borçtan sorumlu tutulmalarının usulsüz olduğunu ileri sürerek icra emrinin düzeltilmesi talebinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, borçlunun temyiz istemi üzerine kararın, Dairemizin 19/10/2023 tarihli, 2022/13513 E. 2023/6411 K. sayılı ilamı ile “.... takip dayanağı ilamda müştereken ve müteselsilen tahsil hükmü bulunmadığından hüküm kısmında adı geçen davalıların bu alacak kalemleri yönünden eşit olarak sorumlu olduklarının kabulü gerekeceği..” gerekçesi ile bozulduğu, ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda şikayetin kabulü ile Ankara 3. Genel İcra Dairesi'nin 2023/184807 sayılı icra takibinde şikayet edenin 14.852,21 TL maddi tazminat, 18.208,40 TL işlemiş faiz, 10.000,00 TL manevi tazminat, 12.247,00 TL işlemiş faiz, 754,96 TL harç, 5,85 TL işlemiş faiz, 592,70 TL yargılama gideri, 4,59 işlemiş faiz, 2.040,00 TL vekalet ücreti, 15,81 TL işlemiş faiz, 11.819,74 TL vekalet ücreti, 91,60 TL faiz ve 11,84 TL karar tebliğ gideri kalemlerinden sorumlu olduğunun tespitine, icra emrinin bu şekilde düzeltilmesine, karar verildiği, anılan karara karşı alacaklı tarafından temyiz başvurusunda bulunulduğu görülmektedir.
İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Gerek icra dairesi ve gerekse icra mahkemesi, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 gün ve 1997/12-517 E.-1997/776 K.; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 E.-2006/85 K.; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 E.- 2008/453 K. sayılı ilamları).
Öte yandan, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde, (HUMK 429, HMK 363 ve devamı maddeleri) mahkeme artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozmaya uyma kararı, lehine bozma yapılan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğurur.(HGK 2010/9-71 E.2010/87 K.). Somut olayda dayanak ilam incelendiğinde; davalılar hakkında müşterek ve müteselsil hüküm kurulmadığı, her bir davalının borçtan eşit oranda sorumlu olduğu ve iki davalı ( ... Cürmen ve ...) olmakla şikayet eden borçlunun alacak kalemlerinin 1/2’sinden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
O halde mahkemece, alacaklının usuli kazanılmış hakkı da nazara alınarak hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken takip dayanağı ilamın yorumlanarak yapılan hesaplamaya göre hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 07.03.2024 tarih, 2023/1619 E. - 2024/369 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 364/2. ve HMK’nin 373/4. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Comments