top of page
icra müdürüm

İİK'NIN 128. MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN İKİ YILLIK SÜRENİN BAŞLANGIÇ TARİHİ

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi 2024/5947 E. , 2024/8892 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:


Şikayetçi borçlunun ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; İİK’nın 128/a-2. maddesinde düzenlenen iki yıllık sürenin geçtiği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, ihalenin feshine hükmedildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.


İİK'nın 128/a-2. maddesinde; "Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez." hükmüne yer verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 26.02.1992 tarih ve 1992/4-70 E.-1992/130 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, İİK'nın 128. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihidir.


Kıymet takdirine itiraz davası; İİK'nın 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Bu şikayette ilgili, müdürlükçe yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nın 128/a-2 maddesinde düzenlenen iki yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, bu yöntem şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir.


Somut olayda, ihaleye konu taşınmazların kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 21.07.2020 tarihinde yaptırıldığı, borçlunun taşınmazlarına takdir olunan değerlerin gerçek değerlerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, Nevşehir İcra Hukuk Mahkemesinin 21.04.2022 tarih ve 2021/26 E.-2022/124 K. sayılı kararı ile şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan 09.03.2022 havale tarihli raporda, bilirkişiler tarafından hem icra müdürlüğü keşif tarihi olan 21.07.2020 tarihi itibariyle hem de mahkeme keşif tarihi olan 25.02.2022 tarihi itibariyle ikili bir değerlendirme yapılmış olup, Mahkemece taşınmazların, bilirkişi raporunda 25.02.2022 tarihi itibariyle belirlenen değerleri üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.


Bu durumda, kıymet takdirinin yapıldığı tarihten (25.02.2022) itibaren iki yıl içerisinde 10.08.2022 tarihinde ihalenin yapıldığı görülmekle İlk Derece Mahkemesince İİK’nın 128/a-2 maddesinde düzenlenen iki yıllık sürenin geçmiş olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi ve alacaklının istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü sair fesih iddialarının esasının incelenmesi sonucu hüküm kurulması için İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.


SONUÇ :

Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 02.07.2024 tarih ve 2024/824 E.-2024/858 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Nevşehir İcra Hukuk Mahkemesinin 18.04.2024 tarih ve 2024/32 E.-2024/116 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

0 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page