top of page
icra müdürüm

İHALENİN FESHİ DAVASINDA KİMLER TEMİNAT YATIRMAKLA YÜKÜMLÜDÜR

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi 2024/6190 E. , 2024/9333 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/3. Kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:


Şikayetçi takip borçlusunun ihalenin feshi istemiyle İcra Mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince, şikayetçinin kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olmadığı, sadece asıl borçlu lehine taşınmazlarını ipotek veren taşınmaz maliki olarak takipte yer aldığı, kendi adına kayıtlı olmayan taşınmaza ilişkin ihalenin feshini talep etmesinde aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği; kararın şikayetçi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kaldırılarak, işin esasına girilmek suretiyle ihalenin feshini gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.


Dosyada öncelikli sorun "İİK'nın 7343 sayılı Kanun ile değ. 134. maddesindeki istisna taraflar dışında yatırılması gereken nispi harç ve teminatın niteliği ve buna bağlı olarak HMK'nın 114. maddesinde belirtilen dava şartı olup, olmadığı ve nispi harç ile teminatın tamamlatılma usulüdür."


İcra takibi sırasında, 2004 sayılı İİK'ya göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar Kanunun 134 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.


İhalenin feshi davaları daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken 2004 sayılı İİK'nın 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı kanunun 27/4. maddesi ile davayı “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin" açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır.


Ayrıca ihalenin feshi talebinde 7343 sayılı kanunun 27/5. maddesi ile davayı “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler" teminat yatırmakla yükümlü kılınmıştır.


Yargı harçları, 492 sayılı Harçlar Kanunda düzenlenmiş olup, dava açarken harç yatırılması şartı, HMK'nın 114. maddesinde belirtilen dava şartlarından değildir.


Dava harçları özel kanun ile düzenlenmiştir.

Kanunun "Noksan tespit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi" başlıklı 30. maddesi "Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409 uncu (HMK md.150 ) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." hükmünü içermektedir.


HMK'ya göre bir şartın tamamlatılması, Mahkeme tarafından ilgilisine usulüne uygun şekilde süre verilmesi halinde mümkündür. Verilecek süre yasal düzenlemeye uygun değil ise hukuki sonuç doğurmaz.


Ayrıca nispi harca tabi bir dava, nispi harç tamamlanmadıkça görülemez ve davanın görülmesi için yatırılması şart olan noksan nispi harç, harçlar kanununa aykırı biçimde dava yürütülüp, nispi harç karar anında tamamlatılamaz.

İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134. maddesi bu yasal düzenlemelere göre değerlendirildiğinde;

İhalenin feshi talebinin 30.11.2021 tarihinden sonra yapılması halinde kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kalan gerçek yada tüzel kişiler tarafından yapılması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı tartışmasızdır.


Aynı şekilde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırılması da şarttır.

Yukarıda da açıklandığı üzere dava açılırken alınması gereken harç, dava harcı olup, Harçlar Kanuna göre dava açılırken alınır.


Noksan yatırılmış ise Harçlar Kanunu'nun 30. maddesinde belirtilen usul ile tamamlatılır. Harç tamamlanmaz ise yaptırımı da yine aynı maddede düzenlenmiştir.


%5 teminat ise yine harç gibi dava açılırken yatırılmalıdır. Teminat, HMK'nın 114/2. maddesi kapsamında dava şartıdır. Dava açılırken yatırılmayan teminatın tamamlanması için (harcı tamamlanmayan davaya devam edilemeyeceğinden) öncelikle harç tamamlatılmalı, sonra teminatın yatırılması için davacıya HMK'nın 115. maddesinde belirtilen dava şartlarının tamamlatılmasına ilişkin usule göre süre verilmelidir.


Harcın yatırılmamasının yaptırımı, " ...davanın açılmamış sayılması," harç yatırılmakla birlikte teminatın yatırılmamasının yaptırımı ise "...davanın dava şartı noksanlığından usulden reddidir."

Açılmamış sayılma ve usulden ret kararlarının hukuki sonuçlarının farklı olduğu izahtan varestedir.


Şikayetçinin İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134/3. maddesinde belirtilen kişilerden olmadığı, açılan davanın nispi harca tabi olup, teminat gerektirdiği tartışmasızdır.


Yukarıda belirtildiği üzere harca tabi bir davanın yürütülmesi kanunda belirtilen harcın yatırılmasına bağlıdır. Harçlar Kanunu'nun 30. maddesine göre harç yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz. Bu düzenlemenin sonucu olarak "davayı yürütmeye yönelik hiç bir işlem yapılamaz, diğer dava şartları incelenemez." Dava harcı diğer dava şartlarından önce gelir.


Mahkemece, kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kaldığı anlaşılan davacıya nispi harç ve akabinde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılması ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılması hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

Mahkemece yapılacak iş öncelikle davacıya nispi harcı tamamlaması için Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca işlem yapmak ve akabinde teminatı yatırtıp, sonuca gitmektir.


SONUÇ :

Yukarıda yazılı nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 18.07.2024 tarih ve 2024/1347 E.-2024/2333 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre şikayetçinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

0 görüntüleme0 yorum

Comentarios


bottom of page